draw (to)

  1. Verb, Information Technology çizmek
kirişlemek Verb
çekmek Verb
trotuvara yaklaşmak Verb
çekmek Verb
çekmek Verb
çekmek Verb
berabere kalmak Verb
sıyırmak Verb
emekli maaşı almaya yetkili olmak Verb
önce davranıp almak/yapmak/kapmak, açıkta bırakmak.
John was going to apply for the job, but Ted beat
him to the draw/to the punch: İş için John müracaat edecekti, fakat Ted daha önce davranıp onu açıkta bıraktı.
(a) erken davranmak, elini çabuk tutmak, (b) fırsattan yararlanarak hasmını yenmek.
yanaştırmak Verb
(uzun süren bir işi) bitirmek, (nihayet) sona erdirmek.
The year was drawing to an end.
bir şeyden bir şey için sonuç çıkarmak Verb
sokulmak Verb
birine kılıç çekmek birinin dikkatini bir şeye çekmek Verb
önemli bir tavır takınmak Verb
birinin dikkatini bir şeye çekmek Verb
çekip kapatmak.
krize doğru gitmek Verb
kriz noktasına ulaşmak Verb
bitmek Verb
sona ermek Verb
bitmek Verb
sona ermek Verb
ölçek üzerine çizmek Verb
para çekmeye yetkili
emeklilik çekini almak için postaneye gitmek Verb
(sosyal sigorta) yardım alma hakkı
işsizlik tazminatı almak Verb
işsizlik yardımı almak Verb